Doğal taşın enerjisi her şeye iyi geliyor!

Mine Babaç çocukluğundan beri taşlara tutkun; ama doğal olanlara... Geçirdiği bir beyin rahatsızlığı, onun taşlarla olan ilişkisini güçlendirmiş. Ve kadının vazgeçilmez tutkusu takı ile doğal taşları birleştirip kendi markası Valael'i yaratmış. Anlattıklarına inanamayacaksınız.

Röportaj: Betül ARK

Nasıl başladı taş tutkusu?

Uzun yıllar yüzmeme rağmen denizi, suyu değil, toprağı sevdiğimi hissettim. Ağaç manzarası, doğa beni çok etkiliyor ve gördüğüm her taşı seviyorum. Çocukluğumdan beri onlara dokunuyorum, oynuyorum, biriktiriyorum. Yeter ki doğal olsun. Ama beni taşlara yaklaştıran, yaşadığım bir olay oldu. Beyin zarı iltihabı geçirdim yıllar önce. Baktım ki bir yerden sonra tıp bazı şeyleri halledemiyor! Sürekli bir uğultu var kulağımda... Reiki, enerji filan derken kulağımdaki uğultu azaldı. Kuzenim bana bir taş vererek “Bunun enerjisi sana yardım eder” dedi. Sanırım bir ‘ametist’ idi verdiği taş. Çok iyi geldi. Enerji veren doğal taşlardan yapılmış gerçek mücevher olmadığını görünce evde yapmaya başladım. Eş, dost, arkadaş... Siparişler arttı! Kimin neye ihtiyacı varsa, ona iyi gelecek taştan sipariş veriyordu. On sene sonra işi büyüttüm, Valael markasını kurdum.

Valael ismi nerden geliyor? 

Bir meleğin ismi. Aslı Valoel ama kulağa böyle daha hoş geliyor diye değiştirdim.

Şimdi takı mı yapıyorsunuz? 

Doğal bir taşın, doğal bir madenle buluşması gerektiğine inanıyorum. Altın kullandım. Çok sade olsun, böylece her türlü takının yanına takılabilsin istedim. Gerçekten de benim takılarımı her şeyle kullanabilirsiniz. O anda hangi enerji size iyi geliyorsa, hangi taşı canınız çekiyorsa onu takabilmelisiniz

‘Yüreğinin istediği taş seni iyileştirecek olandır’

Hangi taşın neye iyi geldiğini nasıl anlayacağız? 

Taşın kötüsü yoktur zaten. O dakikada yüreğin neyi almanı istiyorsa, o taşı aldığında iyileştiğini görürsün. Taşın sağlığa iyi geldiğinin bilimsel ıspatı yok ama asırlardır denenmiş, görülmüş. Bizim nazar boncuğu diye taktığımız şey eskiden ‘oniks’ taşıymış. Budistler, Paganlar, Uzakdoğu şamanları kötü enerjiye karşı ‘kaplan gözü’ kullanırmış. Eski Türklere baktığımızda nazar için kullanılan taş ‘firuze’. Tibetliler, Maya ve Aztekler, Kuzey Amerika Kızılderilileri de hep firuze kullanmış. Sen de takan olarak inanırsan, bu gücü kendinde bulursun. İnanıyorsan, sana iyi geldiği duygusunu yaşarsın. Mesela doğrudan ‘agatakik türevleri olan taşlar tansiyonu dengeler’ şeklinde bir yorum yapılamaz ama inanç da çok önemlidir. Hastalığın tedavisi için doktora başvurmak en doğrusudur. Şifa taşları, eğer inanıyorsanız, size iyileşme yönünde sadece güç verecektir. Taş alacaksanız, sadece burcunuza uygun diye almayın, önsezilerinize güvenin. Kötü enerjiden etkilenmemek, “Beni etkilemez” demek bile ciddi bir koruma yaratır. Taşı gördüğünüz andan itibaren aklınızda yer etmişse, burç taşlarınız arasında yer almasa da ihtiyacınız olan taş odur.

Sizin için özel bir taş var mı?

Taşları kesin çizgilerle ayırmam. Ben yüzücüyüm. Bazen turnuva öncesinde canım bir taş çekiyor, onu takıyorum ve kazanıyorum! Taşların enerjisi, takanla uyumlanmalı. Bir sürü insan eli değiyor imalat esnasında... Mesela ben toprak altında bekletirim taşları. Kimseye elletmem. Başka insanların enerjileri temizlensin diye... Toprak, taşlarımı bozmaz, çünkü gerçek ürünlerden yapıyorum. Kaldı ki toprak, zatennegatif enerjiyi çeker. Çıplak ayakla toprakta yürümek elektriği alır, sakinleştirir. Tuzlu su da temizleyici özelliğe sahiptir.

“EN ÇOK AMETİST TERCİH EDİLİYOR”

Sadece doğadan geleni mi kullanıyorsunuz takılarınızda?

Evet. Çünkü herşeyin doğal olması gerektiğine inanırım. Bazıları cam satıyor mesela. Ben, cam olan hiçbir şeyi kullanmam. Takılarımda kullandığım metalin de doğal olması lazım. Bu yüzden altının ve gümüşün gramajı yüksektir benim takılarımda. 4-5 gram kullanıyoruz her takıda... Bu gramajdaki bir takı, kuyumcularda yüksek fiyatlara satılıyor. Ham hali ucuzdur taşın. İşlendikçe, el emeği arttıkça pahalılanır. Oysa biz, herkes takabilsin diye normal fiyatlara satıyoruz.

En çok tercih edilen taşlar hangileri? 

En çok duyulanlar, en fazla satılanlar. İlk sırada ametist, ikinci sırada mercan var. Halbuki bana sorarsanız, pek bilinmeyen kaplan gözü müthiş enerjili bir taştır. Oniks var, agat cinsleri var. Agat çok değişik bir taştır mesela. Çıktığı ülkeye göre rengini değiştirir. Afrika-Botswana’dan çıkan bir akik kullandım, çok güzeldi, kahverengi tonlarında...

TAŞLAR VE SIRLARI

Kaplan gözü: Mistik insanlar kaplan gözünün onları kötü enerjilerden koruduğuna inanırdı. Dengeleyicidir ve inatçılığı azaltır. Kişinin olayları daha net algılayabilmesini sağlar.

Dumanlı quartz: Asırlarca dekoratif ve dini nesnelerde değerli taş olarak kullanıldı. Gerginliği giderdiğine, korku, panik ve kızgınlığı olumlu duygulara çevirdiğine, neşe ve huzur getirdiğine inanılır. Güven duygusu oluşturduğu, yeni deneyimlere açık olunmasını sağladığı söylenir.

Agat: Akik taşının bir türevi. Güçlü bir iyileştiricidir. Bir çeşit terapi aracıdır. İçerdiği mineraller sayesinde gerçeklerin farkına varılmasına yardımcı olur. Vücuttaki fazla ya da negatif enerjiyi boşaltır, gerginliği alır, ağrıları dindirir. Mantık ve akıl gücünü arttırır, tehlikelere karşı korur. Hamilelere özellikle tavsiye edilir.

Apatit: İçsel huzur ve neşe verdiğine inanılan bu taş; iletişimi güçlendirir, özgüveni ve konsantrasyonu arttırır. Yüzyıllarca, kişinin kendine odaklanmasına ve içindeki gücün farkına varmasına yardım ettiği inancıyla kullanılmıştır.

Kumaş kesede saklayın 

Doğal taşlar, ılık su ve yumuşak bir fırça ile temizlenir. En değerli taşlar gibi, aşırı ısı ve ev kimyasallarından uzak tutulmalıdır. Kendi kutusunda veya kumaş bir kesede saklamak daha doğrudur.

kaynak http://www.posta.com.tr