13 Haziran 2014 Cuma

Not Defteri dizisinin başarılı oyuncusu Beste Kökdemir ile kısa bir söyleşi


Ekranların sevilen dizilerinden biri olan Not Defteri özellikle genç kadrosu ile dikkat çekiyor. Dizinin güzellerinden biri de Beste Kökdemir... Öyle ki sosyal medyada güzelliği dillere destan. Genç oyuncu ile gelecek hayallerini konuştuk.

Ekranda çok fazla gençlik dizisi var. Not Defteri’nin diğerlerinden farkı nedir?

İçinde herkese hitap edebilecek çok fazla hikaye var. Bunlar saf hikayeler... Kentsel dönüşüme dair anekdotlar var ve tamamen gerçek hayatla aynı. Sette de herkesin arası o kadar iyi ki o yüzden oyunculuğa da güzel bir yansıma oluyor.



Karakterde çeken neydi?

Selin zeki bir kız... Bana benzeyen yönleri var. İyi taraflarım Selin’e benziyor. Küçük ama her zaman sakin kalmayı başarabilen biri. Olan bitenin farkında dışarıdan saf gibi gözükse bile. Sadece algılamak istediği gibi algılıyor her şeyi... Başına gelen kötü şeyleri güçlü bir şekilde karşılıyor. Aynı zamanda da yetenekli bir kız, müzikle ilgileniyor.





Sizin de sesinizi çok beğeniyorlar. Hiç sahneye çıktınız mı?

Çok kez sahneye çıktım. 15 yaşındayken bir müzik grubum vardı ve konserler veriyorduk. Şebnem Ferah’dan şarkı söylüyordum. Bir Küba barında salsa şarkıları söylemiştim. Şu sıralar ise caz söylemeyi çok seviyorum. Mesela evde her türlü müziği dinliyoruz.


Sosyal medyada size dair yazılanları okuyor musunuz? 

Evet. Güzel de kötü de şeyler var. Ama hepsi komik...

Oyunculuğa başladığınız ilk günden bugüne manevi anlamda hayatınızda neler değişti?

Çok fazla şey değişti. Çok ağlayacağım bir sahne varsa eğer çok kötü şeyler düşünüp kendimi ağlatmak için elimden gelen her şeyi yapardım. Aynı zamanda panik halinde olduğum için acı duygusu yaşarken ikisi karışıyordu. Ortaya kötü bir şey çıkıyordu. Şimdi ise teknik ile bunu halledebiliyorum


Büyüdünüz mü?

Daha güvenli hissediyorum kendimi. Büyüyeceğime de inanmıyorum. Küçük kardeşim benden daha olgun. Hâlâ çocuk kitapları okurum. En sevdiğim masal Küçük Denizkızı.


”GÜZELLİĞİMİN HEP AVANTAJLARINI GÖRDÜM”

Güzel olmanın avantajını gördünüz mü?

Gördüm tabii ki. Ama bir dizide rol almanın sadece bununla alakadar olduğunu düşünmüyorum. Sadece etkilerinden biridir. Bütün hayatımda avantajını da görüyorum.


Sinop’tan İstanbul’a geldiniz... Oranın etkisi hayatınızda var mı hâlâ?


Sinop küçük ve modern bir şehir olduğu için her türlü aktivite vardır orada. Bu yüzden oradaki insanlar küçük yaştan her şeyi tanıyabiliyor. Buraya tek başıma gelip, çalışmaya başlamak benim için her şeyi çok daha kolay bir hale getirdi.


Sizin için güzellik nedir?

Düzgün bir fizik ya da yüz değil. İçten yansıyan... Mimikleri ya da gülüşü çok güzeldir. Ruhu, bedenine yansıyan insanları çok beğeniyorum. Karakteristik tipler oluyor onlar.



“AŞIK OLUNCA HEYECANLI BİR KADIN OLUYORUM”

İlk kazandığınız para ile ne almıştınız?

Kıyafet almıştım.

Hayattaki en büyük hırsınız nedir?

Gerçekten pek hırsım yok. Çok istediğim şeyler var ama bunlara hırslı yaklaşmıyorum.
Oyunculuk konusunda kendimi geliştirmek istiyorum. Roman ve deliyi canlandırmak çok istiyorum. Müzikalde oynadığımın hayalini kuruyorum. Müzik ve dans ile ilgili de... Özellikle dans beni çok mutlu ediyor. Günün 24 saati dans ederim, dans etmediğim zamanlarda da onun hayalini kurarım. Bunlar bir hırsa dönüşmüyor, sadece kendimi mutlu etme çabası.



Sizi hayatta ne heyecanlandırır?

Aşk tabii ki...

Aşık olunca nasıl bir kadın oluyorsunuz?

Böyle ya da daha heyecanlısı. Çok mutlu bir kadın oluyorum. Çocuk kadın...

İstanbul’daki koruyucu meleğiniz kim?

Önce ailem sonra da ev arkadaşım Seda. Onun çok güçlü bir sevgisi vardır ve koruyucudur. Bu hep bana iyi gelir...

İlk dövmemi 12 yaşında yaptırdım 

“12 yaşımdayken kolumdaki ‘Beni Hayata Döndür’ dövmesini yaptırdım. Sadece kafama eseni yapıyordum. Canım dövme yaptırmak istedi ve yaptırdım, Sinop’ta. Artık sevmiyorum ve sildirmek istiyorum o dövmeyi. Ona baktığımda çocukluğumu hatırlıyorum. Evdekiler çok fazla kızmışlardı.”

”Proje uygun olursa her rolü oynarım”

İstanbul’da en sevdiğiniz yer neresi?


Moda ve Cadde Bostan sahilini seviyorum. Ne olursa olsun İstiklal Caddesi’ni de çok seviyorum. Sinop’tan ilk kez gelip İstiklal Caddesi’ne girdiğim an orası bana bayağı büyülü gelmişti. O his hiç değişmedi, orada yaşadım da bir süre.




Hırçın bir yanınız var mı?


O var tabii. Dışarıya çok farklı bir şekilde yansıyor. Aslında çok mücadeleci bir yanım var. Haksızlığa tahammülüm yok. Onun dışında sakin bir insanımdır, bağırıp çağırırken beni göremezsiniz. Ama görürseniz de kaçın.


Tek müzisyenle tanışma hakkınız olsa kim olurdu?

Ne kadar hayatta olmasa da Bob Marley ile kesinlikle tanışmak ve sohbet etmek isterdim. Dünya üzerindeki en iyi müzisyenlerden biri olduğunu düşünüyorum.


Rahatlamak için ne yaparsınız?

Dans etmek ya da resim yapmak. Oyuncu olmasaydım da eğer asla İstanbul’da yaşamazdım. Buraya sadece oyuncu olmak için geldim ve hâlâ o yüzden buradayım. Aşırı seviyorum bu işi. Ama tek arzum doğada yaşamak. Ben doğa aşığı bir insanım. Vahşi bir doğadan bahsediyorum. Her şeyin en saf halinin olduğu


Oyunculukta sınırlarınız var mıdır?

Projeye göre değişir. Bütün ruhumla oynamak isteyeceğim bir proje olursa yoktur. Beklediğim o rol daha gelmedi.







kaynak http://fotogaleri.gazetevatan.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...